20/01 Mısır'dan Çıkış 15-17
[tr] Mısır'dan Çıkış 15-17
15:1 Musayla İsrailliler RABbe şu ezgiyi söylediler: ‹‹Ezgiler sunacağım RABbe,
Çünkü yüceldikçe yüceldi;
Atları da, atlıları da denize döktü.
2 Rab gücüm ve ezgimdir,
O kurtardı beni.
Odur Tanrım,
Övgüler sunacağım Ona.
Odur babamın Tanrısı,
Yücelteceğim Onu.
3 Savaş eridir RAB,
Adı RABdir.
4 ‹‹Denize attı firavunun ordusunu,
Savaş arabalarını.
Kızıldenizde boğuldu seçme subayları.
5 Derin sulara gömüldüler,
Taş gibi dibe indiler.
6 ‹‹Senin sağ elin, ya RAB,
Senin sağ elin korkunç güce sahiptir.
Altında düşmanlar kırılır.
7 Devrilir sana başkaldıranlar büyük görkemin karşısında,
Gönderir gazabını anız gibi tüketirsin onları.
8 Burnunun soluğu karşısında,
Sular yığıldı bir araya.
Kabaran sular duvarlara dönüştü,
Denizin göbeğindeki derin sular dondu.
9 Düşman böbürlendi:
‹Peşlerine düşüp yakalayacağım onları› dedi,
‹Bölüşeceğim çapulu,
Dileğimce yağmalayacağım,
Kılıcımı çekip yok edeceğim onları.›
10 Üfledin soluğunu, denize gömüldüler,
Kurşun gibi engin sulara battılar.
11 ‹‹Var mı senin gibisi ilahlar arasında, ya RAB?
Senin gibi kutsallıkta görkemli, heybetiyle övgüye değer,
Harikalar yaratan var mı?
12 Sağ elini uzattın,
Yer yuttu onları.
13 Öncülük edeceksin sevginle kurtardığın halka,
Kutsal konutunun yolunu göstereceksin gücünle onlara.
14 Uluslar duyup titreyecekler,
Filist halkını dehşet saracak.
15 Edom beyleri korkuya kapılacak,
Moav önderlerini titreme alacak,
Kenanda yaşayanların tümü korkudan eriyecek.
16 Korku ve dehşet düşecek üzerlerine,
Senin halkın geçinceye dek, ya RAB,
Sahip olduğun bu halk geçinceye dek,
Bileğinin gücü karşısında taş kesilecekler.
17 Ya RAB, halkını içeri alacaksın.
Kendi dağına, yaşamak için seçtiğin yere,
Ellerinle kurduğun kutsal yere dikeceksin, ya Rab!
18 RAB sonsuza dek egemen olacak.››
19 Firavunun atları, savaş arabaları, atlıları denize dalınca, RAB suları onların üzerine çevirdi. Ama İsrailliler denizi kuru toprakta yürüyerek geçtiler.
20 Harunun kızkardeşi Peygamber Miryam tefini eline aldı, bütün kadınlar teflerle, oynayarak onu izlediler.
21 Miryam onlara şu ezgiyi söyledi: ‹‹Ezgiler sunun RABbe,
Çünkü yüceldikçe yüceldi,
Atları, atlıları denize döktü.››
22 Musa İsraillileri Kızıldenizin ötesine çıkardı. Şur Çölüne girdiler. Çölde üç gün yol aldılarsa da su bulamadılar.
23 Maraya vardılar. Ama Maranın suyunu içemediler, çünkü su acıydı. Bu yüzden oraya Marafı adı verildi.
24 Halk, ‹‹Ne içeceğiz?›› diye Musaya yakınmaya başladı.
25 Musa RABbe yakardı. RAB ona bir ağaç parçası gösterdi. Musa onu suya atınca sular tatlı oldu. Orada RAB onlar için bir kural ve ilke koydu, hepsini sınadı.
26 ‹‹Ben, Tanrınız RABbin sözünü dikkatle dinler, gözümde doğru olanı yapar, buyruklarıma kulak verir, bütün kurallarıma uyarsanız, Mısırlılara verdiğim hastalıkların hiçbirini size vermeyeceğim›› dedi, ‹‹Çünkü size şifa veren RAB benim.››
27 Sonra Elim'e gittiler. Orada on iki su kaynağı, yetmiş hurma ağacı vardı. Su kıyısında konakladılar.
16:1 Bütün İsrail topluluğu Elimden ayrıldı. Mısırdan çıktıktan sonra ikinci ayın on beşinci günü Elim ile Sina arasındaki Sin Çölüne vardılar.
2 Çölde hepsi Musayla Haruna yakınmaya başladı.
3 ‹‹Keşke RAB bizi Mısırdayken öldürseydi›› dediler, ‹‹Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz.››
4 RAB Musaya, ‹‹Size gökten ekmek yağdıracağım›› dedi, ‹‹Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim.
5 Altıncı gün her gün topladıklarının iki katını toplayıp hazırlayacaklar.››
6 Musayla Harun İsraillilere, ‹‹Bu akşam sizi Mısırdan RABbin çıkardığını bileceksiniz›› dediler,
7 ‹‹Sabah da RABbin görkemini göreceksiniz. Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki, bize söyleniyorsunuz?››
8 Sonra Musa, ‹‹Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, RABbin görkemini göreceksiniz›› dedi, ‹‹Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki? Siz bize değil, RABbe söyleniyorsunuz.››
9 Musa Haruna, ‹‹Bütün İsrail topluluğuna söyle, RABbin huzuruna gelsinler›› dedi, ‹‹Çünkü RAB söylendiklerini duydu.››
10 Harun İsrail topluluğuna bunları anlatırken, çöle doğru baktılar. RABbin görkemi bulutta görünüyordu.
11 RAB Musaya şöyle dedi:
12 ‹‹İsraillilerin yakınmalarını duydum. Onlara de ki, ‹Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.› ››
13 Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı.
14 Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü.
15 Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, ‹‹Bu da ne?›› diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, ‹‹RABbin size yemek için verdiği ekmektir bu›› dedi,
16 ‹‹RABbin buyruğu şudur: ‹Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.› ›› ifade 16:18,32,33,36da da geçer.
17 İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı.
18 Omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı.
19 Musa onlara, ‹‹Kimse sabaha bir parça bile bırakmasın›› dedi.
20 Ama bazıları ona aldırmayıp sabaha bıraktılar. Bıraktıkları kurtlanıp kokmaya başlayınca Musa onlara öfkelendi.
21 Her sabah herkes yiyeceği kadar topluyordu. Güneş ortalığı ısıtınca, yerde kalanlar eriyordu.
22 Altıncı gün kişi başına iki omer, yani iki kat topladılar. Topluluğun önderleri gelip durumu Musaya bildirdiler.
23 Musa, ‹‹RABbin buyruğu şudur›› dedi, ‹‹ ‹Yarın dinlenme günü, RAB için kutsal Şabat Günüdür. Pişireceğinizi pişirin, haşlayacağınızı haşlayın. Artakalanı bir kenara koyun, sabaha kalsın.› ››
24 Musanın buyurduğu gibi artakalanı sabaha bıraktılar. Ne koktu, ne kurtlandı.
25 Musa, ‹‹Artakalanı bugün yiyin›› dedi, ‹‹Çünkü bugün RAB için Şabat Günüdür. Bugün dışarda ekmek bulamayacaksınız.
26 Altı gün ekmek toplayacaksınız, ama yedinci gün olan Şabat Günü ekmek bulunmayacak.››
27 Yedinci gün bazıları ekmek toplamak için dışarı çıktı, ama hiçbir şey bulamadılar.
28 RAB Musaya, ‹‹Ne zamana dek buyruklarıma ve yasalarıma uymayı reddedeceksiniz?›› dedi,
29 ‹‹Size Şabat Gününü verdim. Bunun için altıncı gün size iki günlük ekmek veriyorum. Yedinci gün herkes neredeyse orada kalsın, dışarı çıkmasın.››
30 Böylece halk yedinci gün dinlendi.
31 İsrailliler o ekmeğe man adını verdiler. Kişniş tohumu gibi beyazımsı, tadı ballı yufka gibiydi.
32 Musa, ‹‹RABbin buyruğu şudur›› dedi, ‹‹ ‹Mısırdan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın.› ››
33 Musa Haruna, ‹‹Bir testi al, içine bir omer man doldur›› dedi, ‹‹Gelecek kuşaklar için saklanmak üzere onu RABbin huzuruna koy.››
34 RABbin Musaya buyurduğu gibi Harun manı saklanmak üzere Antlaşma Levhalarının önüne koydu.
35 İsrailliler yerleştikleri Kenan topraklarına varıncaya dek kırk yıl man yediler.
36 -Bir omer efanın onda biridir.-
17:1 RABbin buyruğu uyarınca, bütün İsrail topluluğu Sin Çölünden ayrıldı, bir yerden öbürüne göçerek Refidimde konakladı. Ancak orada içecek su yoktu.
2 Musaya, ‹‹Bize içecek su ver›› diye çıkıştılar. Musa, ‹‹Niçin bana çıkışıyorsunuz?›› dedi, ‹‹Neden RABbi deniyorsunuz?››
3 Ama halk susamıştı. ‹‹Niçin bizi Mısırdan çıkardın?›› diye Musaya söylendiler, ‹‹Bizi, çocuklarımızı, hayvanlarımızı susuzluktan öldürmek için mi?››
4 Musa, ‹‹Bu halka ne yapayım?›› diye RABbe feryat etti, ‹‹Neredeyse beni taşlayacaklar.››
5 RAB Musaya, ‹‹Halkın önüne geç›› dedi, ‹‹Birkaç İsrail ileri gelenini ve Nile vurduğun değneği de yanına alıp yürü.
6 Ben Horev Dağında bir kayanın üzerinde, senin önünde duracağım. Kayaya vuracaksın, halk içsin diye su fışkıracak.›› Musa İsrail ileri gelenlerinin önünde denileni yaptı.
7 Oraya Massa ve Meriva adı verildi. Çünkü İsrailliler orada Musaya çıkışmış ve, ‹‹Acaba RAB aramızda mı, değil mi?›› diye RABbi denemişlerdi.
8 Amalekliler gelip Refidimde İsraillilere savaş açtılar.
9 Musa Yeşuya, ‹‹Adam seç, git Amaleklilerle savaş›› dedi, ‹‹Yarın ben elimde Tanrının değneğiyle tepenin üzerinde duracağım.››
10 Yeşu Musanın buyurduğu gibi Amaleklilerle savaştı. Bu arada Musa, Harun ve Hur tepenin üzerine çıktılar.
11 Musa elini kaldırdıkça İsrailliler, indirdikçe Amalekliler kazanıyordu.
12 Ne var ki, Musanın elleri yoruldu. Bir taş getirip altına koydular. Musa üzerine oturdu. Bir yanda Harun, öbür yanda Hur Musanın ellerini yukarıda tuttular. Güneş batıncaya dek Musanın elleri yukarıda kaldı.
13 Böylece Yeşu Amalek ordusunu yenip kılıçtan geçirdi.
14 RAB Musaya, ‹‹Bunu anı olarak kayda geç›› dedi, ‹‹Yeşuya da söyle, Amaleklilerin adını yeryüzünden büsbütün sileceğim.››
15 Musa bir sunak yaptı, adını ‹‹Yahve nissi›› koydu.
16 ‹‹Eller Rab'bin tahtına doğru kaldırıldı›› dedi, ‹‹RAB kuşaklar boyunca Amalekliler'e karşı savaşacak!››